3 Ocak 2008 Perşembe

Yağmur Atacan - Pınar Altuğ

Yağmur'a jigolo muamelesi yapıldı




Yağmur'a jigolo muamelesi yapıldı Yağmur Atacan'la yaşadığı ilişki yüzünden sürekli eleştirilen Pınar Altuğ, içini döktü.

"Annesi Yağmur'u benim için doğurmuş. Biz hayatımızı, 'Millet ne der' diye yaşamıyoruz. Sonra millet bana giden günlerimi geri verebilecek mi? Hayır, o zaman bu yaş mevzusundan kime ne? Yahu kimin tavuğuna kış demişiz? Yağmur'a jigolo muamelesi yaptılar bana da bilmem ne muamelesi?"

Yağmur Atacan’la yaşadığı ilişki yüzünden sürekli eleştirilen Pınar Altuğ, içini Kelebek’e döktü. "Annesi

Yağmur’u benim için doğurmuş" diyen Altuğ’un en sert açıklaması ise şu oldu: "Biz hayatımızı, ’Millet ne der?’ diye mi yaşıyoruz? Sonra millet bana giden günlerimi geri verebilecek mi? Yağmur’a jigolo muamelesi yaptılar bana da bilmem ne muamelesi. Bu ne demektir ya!"

Kışı şortlarla geçiriyorsunuz. Üşümüyor musunuz?

- Yok, üşümüyorum. Ben kışın çorap bile giymem, alışkanlık işte. Çocukken de böyle dolaşırdım. Bugüne kadar, Allah’a şükür, sağlık açısından da bir sorun yaşamadım. Vallahi benim çocuğum da böyle büyüyecek. Çünkü Yağmur da benim gibi. O benden de çıplak gezer.

Nişanlınız Yağmur Atacan, gazetecilerin kendisine "Bey" diye hitap etmesini istemiş. Bu doğru mu?

- Bir gün televizyon muhabirleriyle röportaj yaparken yanıma Yağmur geldi. Gelince muhabirlerden biri laubali bir şekilde, "Yağmur, abi naber ya" dedi... Yağmur da öylece kalakaldı. Ben de onun üzerine, "Naber abi tavrınızdan rahatsız bence Yağmur Bey" dedim. Söylediğim bu. Bunun üzerine, "Bana hanım diyorsanız, Yağmur’a da beyefendi diyeceksiniz" diye bir haber çıktı. Bu beni üzüyor.

İyi de "Yağmur bazı gazetecileri düzeltecek" demişsiniz.

- Yok böyle bir şey. Seray’la (Sever) Oktay’ın (Kaynarca) programına gittim. Orada yaşanan bu tartışmayı sordular, ben de "Yağmur’un cevabı biraz serttir. Ben araya girip durumu düzelttim" dedim. Bunun üzerine Seray da, "Ne yani Yağmur’un düzeltmesi senin gibi olmaz mıydı?" dedi, "Olmazdı" dedim, gülüştük. "Yağmur düzeltir" meselesi de buradan. Yoksa birine el kaldırmak anlamında falan bir şey söylemedim.

Neden Yağmur Atacan adına hep siz konuşuyorsunuz? Sevgiliniz de kendisini ifade edebilir.

- Gazeteciler genelde soruları bana soruyor. Çünkü Yağmur’un cevapları pek onların işine yaramıyor.

Çünkü siz nabza göre şerbet vermeyi biliyorsunuz. Magazin konusunda tecrübelisiniz.

/_newsimages/4701193.jpg- Uzun yıllar oldu... Aslında Yağmur ile mesleğe başlama tarihimiz hemen hemen aynı. Fakat ben daha fazla göz önünde olduğum için magazin tarafından bilinen biriyim. Dolayısıyla da basınla savaşmayı daha iyi biliyorum. Bu anlamda "Bizim ailenin sözcüsü benim" gibi bir durum var açıkçası.

KÜÇÜCÜK FIÇICIK İÇİ DOLU TURŞUCUK

Peki, evde durum nedir?

- Evde baskın olan Yağmur’dur. Ben sadece işimi yaparken çok otoriter ve dominantımdır. Bu anlamda hakikaten dediğim dedik, çaldığım düdüktür. Prensiplerimden asla ödün vermem. Ama evde asla öyle değilim. Kedi gibiyim. Yapı olarak dominantım ama Yağmur evde buna müsaade etmez. Ancak insanlar bunun tam tersini görmek, duymak istiyor. Medya da böyle yansıtmayı seviyor; "Fazla uzun sürmez, biz demiştik" demek için ayrılmamızı dört gözle bekliyorlar.

Yok canım, o kadar da değil...

- Var, var... Çok mutluyuz, huzurluyuz ama dünyada her şey bizim için. Bir gün o da olabilir, ayrılabiliriz. O zaman ne yapacaklar, "Biz demiştik" diyecekler. Yürüdüğüne inandırabilmemiz için ne kadar zaman aşılmalı? Ben hep Yağmur’u ve kendimi, ilişkimizi anlatmalı mıyım?

Yağmur Atacan’ı bir de sizden dinleyelim o zaman.

- Ben Yağmur’un her şeyini çok seviyorum. Ona, "Küçücük fıçıcık içi dolu turşucuk" diyorum. Çok kuvvetli bir adam. Taşınmayacak şeyi taşır. Ve çok özel bir insan. Annesi benim için doğurmuş. "Millet ne der?" yok onda mesela. Ayrıca çok sağlam birisi. O zor günlerimde, evde avaz avaz ağladığım zamanlarda beni ayakta tutan hep Yağmur’du.

Dolayısıyla da "Yaşını sormaya hiç gerek duymadım" diyorsunuz.

- Evet, öyle... Birini beğendiğinde, ona karşı bir şey hissettiğinde önce yaşını mı sorarsın? Ya da adamı beğendin, çok aşık oldun, "Seninle beraber olamam sen benden küçüksün" mü dersin? Olabilir mi böyle bir şey? Biz hayatımızı, "Millet ne der?" diye mi yaşıyoruz. Sonra millet bana giden günlerimi geri verebilecek mi? Hayır! O zaman bu yaş mevzusundan kime ne? Yahu kimin tavuğuna kışt demişiz? Birinin adamına mı sarkmışız, adamın parası için mi evlenmişim, ne yapmışım? Yağmur’a jigolo muamelesi yaptılar bana da bilmem ne muamelesi... Bu ne demektir ya!

Eşiniz ya da sevgilinizle sorunlu olduğunuz günlerde başkasına aşık oldunuz mu?

- Aşk biterse, seni bağlayan şey ne? Hele nikáhlı da değilsen... Başka ne var seni bağlayan? O zaman biri olur ya da olmaz. Benim Yağmur’dan önceki ilişkim, son beş aydır sallanan bir ilişkiydi. Hanginizin haberi oldu? Hiç kimsenin... Evimden bir hafta gittim, hanginiz bildiniz? Neden gittiğimi bilseydiniz ayrılık konusunda haklı mı olacaktım? Saçmalık!

Neden evden gittiniz?

- Denemek için. "Biz ayrı oluyor muyuz, bir bakalım" dedik ve ben evden ayrıldım. Baktık ki ayrı olabiliyoruz, ilişkimizi noktaladık. Sonra da Yağmur hayatıma girdi. O da kız arkadaşından ayrılmıştı. Aynı dertten muzdariptik. Konuşacak çok şeyimiz vardı. Bir ayrılık, hayattaki çok önemli birisiyle tanışmamı sağladı. Her şerde bir hayır vardır... Yağmur için canımı veririm onun için. O kadar kıymetlimdir.

Onların yaptığı sunuculuğu

dedem de yapar

Biraz Kanal 1’de sunacağınız programdan bahseder misiniz?

- Kanal 1’de "Mucizeler Gecesi" adlı bir şov programı sunacağım. "Mucizeler Gecesi", Kanal 1’in en pahalı prodüksiyonlarından biri. Yabancı format... Dünyanın her yerinden doğa üstü yetenekleri olan insanları Türkiye’ye getireceğiz ve onlara canlı yayında şovlarını yaptıracağız.

Jüri üyeliği teklifi aldınız mı hiç?

- Yok. Benim işim sunuculuk. Arada bir televizyonu açıp yarışma programlarını izlemeye çalışıyorum, durum fena. Her şey birbirine girmiş, kimin ne dediği bile belli değil. Yaptığı sunuculuk değil ki... Onların yaptığını sunuculuğu dedem de yapar.

12 Nisan’da evleniyoruz

Hiç aldatmadığınızı söylüyorsunuz. Peki, siz hiç aldatıldınız mı?

- Evet... Hem evliliğimde hem de Yağmur’dan önce yaşadığım ilişkimde böyle şeyler olmuş. Ben sonradan öğrendim.

Yağmur Bey’e güveniyor musunuz peki?

- Güveniyorum tabii ki... Güvenmezsem hayat nasıl geçecek? Hayatımın hiçbir döneminde karşımdakinden şüphe duymadım. Başıma ne geldiyse de o yüzden geldi zaten. O da ayrı bir konu...

O zaman bu ilişkinizde o kadar da rahat değilsiniz...

- Evet, eskiden partnerimi daha rahat bırakırdım. Şimdi "Tek başına gezmezsen iyi olur" diyorum.

/_newsimages/4701195.jpg Peki... Şu an Yağmur Atacan’la nişanlısınız. Ne zaman evleniyorsunuz?

- 12 Nisan 2008’de... Çok eğlenceli düğün planlıyoruz. Yağmur benim için çok özel. Onun çocuklarımın babası olmasını, yaşlandığımda yanımda olmasını istiyorum. O da beni için aynı şeyleri düşünüyor.

Röportaj: Sema DENKER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

medyadan

BlogcuZade Master