2 Aralık 2007 Pazar

Çocukken veteriner olmak istedim

Çocukken veteriner olmak istedim



Röportaj: Büşra BOZOK Fotoğraflar: Ülkühan ZEKİOĞLU

Çocukken veteriner olmak istedim Tüm Türkiye'nin "Canlı Canlı" programının sunucusu olarak tanıdığı Gül Gölge Saygı, magazinel simaları eleştirdi.

Güzel sunucu, "Bu camiada çok fazla cahil insan var" dedi. Magazin dünyasından olabildiğince uzak kalmaya çalıştığını belirten Gül Gölge Saygı, şunları söyledi: "O kadar cahil insan var ki, bazen televizyonu bile açmak istemiyorum. O insanlarla aynı platformda nasıl yer alabilirim? Doğru dürüst insan çok az. Keşke dürüst olmayı deneseler. Her şey yalan dolan üzerine kurulu ve çok yapmacıklar."

Pars adlı Alman kurt köpeğine özel eğitim verdiren "Canlı Canlı"nın sunucusu Gül Gölge Saygı’yla hem hayvan sevgisini hem de evlilik hayatını konuştuk. Ünlü sunucu, çocukken veteriner olmayı çok istediğini söyledi.

Köpeğin eğitimlerinde zorlandığınızı gördüm...

- İlk defa böyle bir şey deniyorum... Hocamız Ali’den çok memnunum. Önemli olan köpeğin, eğitmenlerin değil sahibinin sözünü dinlemesi. Beş haftalık eğitimden geçen Pars’tan çok memnunum, benim komutlarımı harfiyen yerine getiriyor.

Pars’ı kaç aylıkken aldınız ve neden bir Alman kurdu tercih ettiniz?

- 2,5 aylıkken aldım. Alman kurdunu tercih etmemin nedeni ise asil bir duruşa sahip olması.

Hayvanlara olan düşkünlüğünüzden dolayı küçükken veteriner olmak istemişsiniz, doğru mu?

- Hayvanlarla birlikte büyüdüm. Evet, küçükken veteriner olmak istiyordum. O zamanlar veteriner olduğum da herkesin bana köpeğini sevdirmeye getireceğini düşünüyordum. Çocukluk işte.

Genelde köpekler sahiplerinden başka kimseyi yanına yaklaştırmaz. Murat Bey bu durumu nasıl karşılıyor?

- Murat (Saygı) bütün canlıları seven bir insan ama evde köpek fikri ona çok uzaktı. Benim diğer köpeğim artık çocuğum gibi, onun da sadece konuşması eksik. Eğer konuşmaya başlarsa hiç şaşırmam. Baktım Murat, onu çaktırmadan seviyor, bir şeyler veriyor, hemen Pars’ı aldım. Murat, Pars’ı da seviyor, hatta onunla birlikte yürüyüşe bile çıkıyor.

Çocuk olayını biraz ertelemiş oldunuz galiba...

- Çocuk sevgimizi şimdilik köpekle gideriyoruz.

Evlilik nasıl gidiyor? Her şey yolunda mı?

- Her şey çok güzel... Allah herkese sevdiği biriyle evlenmeyi nasip etsin. Bu çok önemli. Ben evliliğe çok sıcak bakan biri değildim ama Murat’ı tanıyınca her şey değişti.

/_newsimages/4478176.jpg Evde günleriniz nasıl geçiyor? Murat Bey’le neler yapıyorsunuz?

- Murat, saat 07.30’da kalkar. 08.30 gibi birlikte kahvaltı yaparız. O işe gider ben de okula... Akşam 18.30 gibi gelir, yemeğimizi yeriz daha sonra sinemaya gideriz. Bizim çok normal bir hayatımız var.

Birbirinize zaman ayırabiliyorsunuz...

- Tabii ki! Hafta sonlarını atlarımız, köpeklerimiz ve kuşlarımızla birlikte geçiriyoruz (gülüyor). Murat sporu çok seven bir insan. Her perşembe ve pazar tenise gidiyor. Pazartesi günleri ise basketbol maçı var. Ben çok fazla spor sevmiyorum.

Magazin dünyasında çok boş insan var

Televizyon dünyasının bir yıldızısınız ama çok fazla magazin basınında yer almıyorsunuz...

- Her şey yalan neyin içinde yer alayım ki... O kadar cahil insan var ki, bazen televizyonu bile açmak istemiyorum. O insanlarla aynı platformda nasıl yer alabilirim! Mümkün değil.

Magazin camiasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Doğru dürüst insan çok az. Keşke dürüst olmayı deneseler. Her şey yalan dolan üzerine kurulu.

Sizi oyuncu olarak tanıdık ancak şu aralar dizilerde yer almıyorsunuz...

- Dizi teklifleri çok geliyor. Ama dizi oyunculuğu çok meşakkatli bir iş. Setlerin saati belli olmuyor. Ancak sinema filminde oynarım çünkü onun kısıtlı bir çekim süresi var.

Kaynak:hurriyet-magazin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

medyadan

BlogcuZade Master